Laminate veneerler, özellikle ön grup dişlerinizden hiç aşındırılma yapmadan veya minimal aşındırma yapılarak dişlerinizin ve gülüşünüzün yeniden sağlıklı ve güzel görünmesine yardımcı olur. Laminate kelimesi “yaprak” anlamında kullanılır. Veneer ise kaplama anlamına gelir. İkisi beraber kullanıldığında “yaprak diş kaplaması” anlamına gelmektedir.
Çeşitli nedenlere bağlı diş renklenmeniz varsa
Ön dişlerinizin arasında boşluklar varsa
Bruksizm gibi diş sıkma alışkanlığınız varsa
Oral hijyeniniz yeterli değil ise
İlk muayenede ihtiyaç var ise aşındırma yapılır ve ölçüler alınır. İkinci seansta gelen restorasyonlar ağzınızda prova edilir. Beğenmediğiniz veya değiştirilmesini istediğiniz noktalara bu seansta müdahale edilir. Son seansta ise yapıştırma işleminiz gerçekleştirilir. Böylece yaklaşık 5-7 gün içerisinde tedaviniz tamamlanmış olur.
Hayır. Seanslarda dişleriniz uyuşturularak işlem yapılır. Seansların bitiminde ise geçici dişler takılır. Böylece tedaviniz devam ederken gündelik yaşantınıza devam edebilirsiniz. (Ancak unutmayın, geçici dişler takıldığında sıcak-soğuk gıda ve içecek tüketiminde hassasiyet yaşamanız normaldir.)
Oral hijyeninize dikkat ettiğiniz sürece laminate veneerlerde renklenme olmaz. Doğal dişler sigara, şarap, renklendirici gıdalar, asitli yiyeceklerden renk olarak çokça etkilenirken laminate veneerler doğal dişlere oranla daha dayanıklıdır.
Ayva gibi çok sert yiyecekler ısırmak yerine parça şeklinde kesip arka dişlerle çiğnenmeli
Kalem ısırma, dişler ile iğne tutma gibi alışkanlıkları bırakmalı
Porselen kuron tedavisi eski tedavi yöntemi olmasına rağmen dayanıklılığı ve estetiği nedeniyle hala en sık uygulanan tedavilerdendir. Estetiği ve ağız dokularına uyumu çok iyidir. Dayanıklı olan metal alt yapısı ve kombine olarak kullanılması sebebiyle ideal özelliklere sahip porselen kuronlar elde edilir.
Ağız içinde diş eksiklerinde tercih edilmesine rağmen, estetiğin ön planda olduğu ön grup dişlerde metal destekli porselen kuron yerine tam seramik kuronların tercih edilmesi daha doğru olur. Zamanın etkisi ile diş eti çekilmesi meydana geldiğinde diş etinin altından yansıyan metalin koyu rengi ön dişlerin estetiğini olumsuz yönde etkileyecektir.
Emax Kaplama, metal kullanılmadan dayanıklı seramiklerin kullanılmasıyla sağlanır. Metal destekli porselenin aksine bu kuronlarda metal altyapı kullanılmaz. Böylece metalin yarattığı estetik ve alerjik problemler elimine edilmiş olur.
Metalin neden olduğu alerjik reaksiyonlar emax kuronlarda görülmez. İnsan dokularına uyumu mükemmeldir.
Cilalı yüzey özelliği ve mükemmel dişeti kenarı sayesinde; plak birikimi çok daha az olacağından, periodontal olarak da son derece sağlıklıdır.
Çeşitli nedenlerle (çürük, travma...) ciddi madde kaybına uğramış, diş yüzeyinin yarısından fazlası kaybedilmiş ise, standart dolgular yeterli başarıyı gösteremez ve uzun ömürlü olmaz. Bu dişlere kron (kaplama) düşünüldüğünde ise, doğal diş yapısında gereksiz yere ödün verilmiş olur. Bu durumda, en iyi çözüm inley ve onleylerdir. Estetik amaçla geliştirilen inley ve onley dolgularda sıklıkla kullanılan restoratif materyaller kompozit ve porselendir. Porselen inley ve onley dolgular, kompozit dolguların ve amalgam dolguların bazı dezavantajlarına karşı geliştirilmiş, özellikle estetik açıdan tercih edilen diş dolgusu çeşididir.
Inlay ve onlay restorasyonlar porselen ve kompozit malzeme kullanılarak yapılabilmesinden dolayı diş rengi açısından kendi dişlerimizden ayırt edilemeyecek kadar doğal durur.
Uzun ömürlüdürler. Çürük temizlendikten sonra geriye kalan dişin dayanıklılığını arttırır.
Inlay/onlay restorasyonlarda ilk seansta çürük temizlendikten sonra ölçü alınır ve laboratuvara gönderilir. Sonraki seansta ise restorasyon dişlere yapıştırılır ve işlem tamamlanır. Yaklaşık 4 günde işlem tamamlanmış olur.
Köprü diş, kayıplar nedeniyle oluşan diş boşluğunu kapatmak için sağında ve solunda yer alacak iki dişin arasında yerleştirilir. Bu işlemde diğer iki diş küçültülür ve köprü diş ile eski boşluk kapatılır.
Diş kayıpları zamanla yüz ve çene anatomisinin bozulmasına ve özellikle birden fazla diş kaybının yaşandığı durumlarda konuşma bozukluğuna neden olabilir. Bu sebeple diş kaybına bağlı boşlukların doldurulması oldukça önemlidir. Ağız içinde dişlerden biri eksikse, zamanla diğer dişler boş kalan alana doğru ilerleyerek sağa, sola, aşağı ya da yukarı doğru hareket edebilir. Bu da zamanla kişinin ağız ve diş yapısını bozar ve yemek yerken çiğneme zorluğu yaşamasına ya da diğer dişlere binen fazla yük nedeniyle ağrı hissetmesine neden olabilir.
Köprü diş tedavisinde, boş dişlerin hemen yanında (sağında ve solunda) yer alan sağlam dişler törpülenerek sabitleme görevi görmesi için küçültülür. Daha sonra diş hekimi, hastanın ağız ve çene ölçüsünü alarak hastaya en uygun protezin yapılmasını sağlar. Köprü diş protezi, hastanın diş yapısı ve diş rengine göre hazırlanır. Diş hekimi, hazırlanan protezi ağız içerisine yerleştirerek dişin tam oturduğundan ve hastayı rahatsız etmediğinden emin olur. Eğer hazırlanan köprü diş protezinde bir sorun varsa veya hastanın diş etine ya da damağına batıyorsa, protez hastanın ağzına uygun olacak şekilde düzeltilir.
Diş boşluğunu doldurmada implant ve köprü diş olmak üzere iki farklı tedavi yöntemi bulunur. Köprü diş tedavisi hem hastanın tercihine göre hem de ağız ve kemik yapısının uygunluğuna göre değerlendirilir. Köprü diş genellikle ağız yapısı implant için uygun olmayan hastalara tavsiye edilir. Eğer hastanın ağız ve çene kemik yapısı ya da yumuşak doku yapısı implant kullanımı için uygun değilse, bu hastalara köprü diş tedavisi önerilir.
Köprü diş tedavisi sonrasında hastanın dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar bulunur. Diş köprülerinin temizlenmesi, dişlerde gıda ve plak birikmemesi açısından oldukça önemlidir. Protezi sabitleme görevinde kullanılmak için küçültülen ayakların (dişlerin) ve protez dişin düzenli temizlenmemesi durumunda diş çürükleri ve diş eti sorunları ortaya çıkabilir.
Güncellenme Tarihi: 17.09.2022 09:37:43