Türkiye'nin her tarafından diş sağlığı ile sorun yaşayanlar için sağlıklı ve kaliteli yaşamın kapılarını açıyoruz.
En İyi Olanakları Sunuyoruz..
En son teknoloji cihazlarımız ile hastalarımıza en kaliteli hizmeti vermek için çabalıyoruz. Tüm personelimiz Covid-19 hassasiyeti ile yaklaşım sergilemektedir. Hijyen ve dezenfektasyona çok önem vermekteyiz. Hastalarımızı tam memnuniyet seviyesinde uğurlamak için elimizden geleni yapıyoruz.
Bunun için varız..
Başlıca tedavilerimiz aşağıdaki gibidir.
İnsanlarda sağlıklı ve beyaz dişler hem sağlık hem de estetik açıdan büyük bir önem taşımaktadır. Özellikle daha beyaz dişlere sahip olmak için uygulanan diş beyazlatma son dönemlerde pek çok diş hekiminin uyguladığı yöntemlerden birisidir. Diş beyazlatma işlemleri dişler üzerinde bulunan gözenekli mine yapısında var olan renkli, organik ve inorganik maddelerin jeller ile temizlenmesi işlemidir.
Kişisel bakımın en önemli noktalardan birisi dişlerdir. Dişlerin görünümü kişilerin estetik açıdan güzel görünmesine yardımcı olur. Özellikle dişlerdeki şekil ve renk bozuklukları kişilerde psikolojik sorunların görünmesine sebep olabilir. Diş hekimlerinde estetik ve restoratif maddelerin gelişmesi ile birlikte şekil ve renk bozuklukları çözümlenmektedir.
Kişilerin diş bakımlarında uyguladıkları birçok yöntemin yanında diş hekimleri tarafından uygulanan medikal diş beyazlatma tedavileri de bulunmaktadır. Bunların arasında yer alan diş beyazlatma yöntemi diğer pek çok uygulamaya göre kolay ve ekonomiktir. Bu nedenle son yıllarda pek çok kişi tarafından uygulanmaktadır.
Diş beyazlatma işlemleri iki farklı tekniğe göre yapılmaktadır. Bunlardan biri bir saat içerisinde gerçekleştirilen beyazlatıcı jel ve ışıktan oluşan ve dişlerin rengini 4 ton kadar açabilen güvenilir bir beyazlatma işlemidir.
Diğer bir yöntem ise evde diş beyazlatma yöntemidir. Ağızdan alınan bir ölçü ile hastalara özel olarak hazırlanan plastik ağızların içerisine jeller konularak uygulanır. Bu işlem sonunda kişilerde 5 veya 6 gün içerisinde beyazlama sağlanır. Bu jel gün içerisinde 4 ve 8 saat arasında takılması gerekmektedir.
Dişlerin beyaz görünmesi şüphesiz herkesin isteyeceği bir durumdur. Bu nedenle diş beyazlatma işlemleri son yıllarda sıklıkla uygulanmaktadır. Fakat bütün beyazlatma işlemleri sonrasında hassasiyet oluşabilir. Özellikle soğuk ve sıcak içeceklere karşı hassasiyet bu kişilere rahatsızlık verebilir. Genellikle bu hassasiyet 24 veya 48 saat içerisinde geçer. Bu hassasiyetin geçmediği durumda beyazlatma işlemi kesilmelidir.
Hassasiyetin artması sonucunda diş hekimlerinin önereceği diş macunu. krem ve diş hekiminin uygulayacağı florür dişlerde oluşan hassasiyetin azalmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca dişlerde oluşan hassasiyetin azaltılması için içerisinde potasyum nitrat bulunan diş macunları da kullanılabilir.
İhtiyacı olan hastalara diş kaplamaları yapılır. Bu kaplamalar genellikle porselen kaplama şeklinde uygulanır. Diş hekimleri hastaya bağlı olarak bu kaplamaları Zirkonyum kullanarak yaparlar. Zirkonyum kaplamanın porselen kaplamaya göre pek çok avantajı bulunur.
Zirkonyum kaplama sıcağa dayanıklı ve beyaz renklidir. Dişler için kaplama yapılırken kullanılan bir maddedir. Bu madde diş eti sağlığı açısından avantajlı bir yapıya sahiptir. Diş estetiği açısından tercih edilir.
Zirkonyum kaplama biyolojik uyum, estetik görünüm, mekanik direnç ve doğal diş görünümü imkanı sağlar. Sağlamlığı sayesinde hastalar ve hekimler tarafından tercih edilir. Hastaların diş kalitesini arttırır. Özellikle ön dişlere uygulanan Zirkonyum kaplama sayesinde hastalar eski gülüşlerine kavuşur.
Zirkonyum kaplama pek çok diş için uygundur. Bu dişler;
Şiddetli leke ve renk farklılığı içeren dişlere,
Önceden kırılmış ve kesilen dişlere,
Ayrık dişleri birleştirmek amacıyla,
Eski dolguların tamir edilmesi gereken dişlere,
Ortodontik tedaviye ihtiyaç duyulmayan çapraz ve eğri dişlere,
Madde kaybı fazla olan ve dolgu yapılamayacak olan dişlere,
Kırık dişlerin tamamlanması için tamir edilmesinde Zirkonyum kaplama uygulanır.
Zirkonyum kaplama isteği porselen diş istekleri ile yarışır biçimde artmıştır. Zirkonyum kaplamanın pek çok avantajları bulunur. Bu avantajlar sayesinde ağız ve diş sağlığı korunur. Hastaların dişleri ile barışık hale gelmesi sağlanır.
Zirkonyum kaplamanın yalıtım özeliği vardır. Sıcak ve soğuk yiyecek içeceklerde diş hassasiyeti yaratmaz. Diş hassasiyetine sahip olan hastalar hekimlerinin önerisiyle kaplama yaptırabilir.
Işığı geçirdiği için doğal dişlere benzer. Porselen dişlere kıyasla daha parlaktır. Bu sebeple ağız içinde fark edilmez. Tutuculuğu diğer kalama maddelerine göre daha yüksektir. Sararma ve leke yapma olasılıkları oldukça düşüktür. Renk değişimi yapmazlar. Ağızda tat bozukluğu oluşturmazlar. Diş eti ve ağız kokusu sorunları oluşturmazlar.
Özel Denta Samsun Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, alanında uzman hekim kadrosu ile hizmete açıktır. Zirkonyum kaplama yaptıracak kişiler Özel Denta’yı ziyaret ederek tedavi olabilir. Hastalar kendilerine uygun hekimi seçerek hijyen içinde Zirkonyum kaplama yaptırabilir.
Diş teli taktırmak inci gibi dişlere sahip olmak için sıkça tercih edilen bir yöntemdir. Tel, dişlerde güzel bir görünüm oluşturmadığı için taktıracak kişiler için tereddüt oluşturabilir. Gelişen teknoloji ile tel tedavisine alternatif bir tedavi çıktı: Telsiz ortodonti tedavisi.
Ortodontik tedavi genel olarak telle yapılsa da günümüzde telsiz şekilde ortodonti tedavisi görmek mümkün. 11 yaş ve üzeri olan herkes için kullanılabilen bu tedavi yöntemi dişlerde çirkin görünüme sebep olmaz.
Dişlerin etrafını saran şeffaf renkli termoplastikten üretilen madde sayesinde, dışarıdan görülmesi mümkün olmayan bir tedavi uygulanıyor. Bu tedavi sayesinde herkes çirkin görünme korkusu olmadan güzel dişlere sahip olabilir.
Telsiz ortodonti tedavisi, tel ile yapılan tedaviye göre pek çok avantaj içerir. Gittikçe yaygınlaşan bu tedavi yönteminin avantajları kişileri telsiz ortodonti tedavisine yönlendiriyor.
Gözle fark edilmediği için çirkin görünüm oluşturmaz.
Kullanımı rahattır.
Temizliği kolaydır.
Sert, soğuk ve sıcak yiyecekleri tüketirken kısıtlama yapmaz.
Plaklar takıp çıkarılabilir haldedir.
Yiyecek artıkları birikim yapmaz.
Öz güveni düşürmez.
Güzel görünüm sağlar.
Kişiye özel hazırlandığı için dişlere tam uygunluk sağlar.
Telsiz ortodonti tedavisinde teller yerine kişiye özel hazırlanan şeffaf plaklar kullanılır. Günde 20-22 saat takılması gereken bu plaklar yemek yemeyi ve içecekleri tüketmeyi zorlaştırmaz.
Plakların temizliği oldukça kolaydır. Herkes sadece evdeki malzemeleri kullanarak temizliğini yapabilir. Plakların temizliği için eski bir diş fırçası ve diş macunu gerekir. Sıcak su kullanarak diş fırçalar gibi fırçalanan plaklar temizlenmiş olur. Yemeklerden sonra plaklar takılmadan önce mutlaka dişler fırçalanmalıdır.
Telsiz ortodonti çok eski olmayan bir tedavi yöntemidir. Bu sebeple alanında uzman olan kişiler tarafından doğru şekilde tedavi yapılmalıdır. Diş teli kullanmadan güzel dişlere sahip olmak isteyen hastalar Özel Denta Samsun Ağız ve Diş Sağlığı Merkezine giderek tedavi olabilirler.
İstedikleri hekimi seçebilen hastalar, uygun tedavi yöntemleri ile güzel dişlere sahip olur. Eski gülüşleri geri getirmek ve hayat kalitesini yükseltmek için Özel Denta Samsun Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ziyaret edilmelidir.
Ağız ve diş sağlığı konusu içerisinde ele alınan başlıklarda biri de diş eti sağlığıdır. İnsan vücudu sistematik bir çalışma prensibine sahiptir. Yani, ağız ve diş eti sağlığı ger kalan genel sağlık unsurları ile doğrudan ilişkilidir.
Toplumun genel bir çoğunluğunda görülen diş eti hastalıkları tedavi edilmediğinde ise daha ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Bu duruma düşmemek için kişinin kendini kontrol etmesi ve diş etlerinde bir farklılıkla karşılaştığında derhal bir uzmana başvurması gerekir. Peki, diş etlerimizde ortaya çıkabilecek farklılıkları nasıl anlarız? Bu sorunun cevabı oldukça basittir: Sağlıklı bir diş etinin nasıl olması gerektiğini bilerek.
Sağlıklı bir diş eti mat görünür ve gül kurusu (soluk pembe) bir renktedir. Diş eti çizgisi boyunca sıkı bir şekilde devam eder ve dişlerin çevresini tamamen sarar. Diş eti kanamaları, bu bölgede bir problem olduğunun en önemli işaretidir. Buna göre, sağlıklı diş etleri; kanamaz, ağrımaz ve sızlamaz. Diş fırçalama ya da diş ipi kullanımına bağlı gerçekleşen kanamalar da diş etlerinin sağlıksız olduğunu gösteren unsurlar arasındadır.
Diş eti kanamasının altında bazı hastalıklar olabileceği gibi, bu kanamalar dönemsel olarak da ortaya çıkabilir. Diş eti iltihabı olarak adlandırılan gingivit ve periodontit, kanamaya sebep olan başlıca hastalıklardır. Gingivit, iltihabın kemik dokulara ulaşmadığı; periodontit ise iltihabın kemik dokusuna ulaşmış halidir. Diş eti kanaması iltihap kaynaklı değilse de buna sebep olabilecek diğer unsurları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.
– Diş bakımı sırasında travmatik hareketler yapılması
– Vücuttaki hormon dengesinin bozulması
– Kan sulandırıcı gruptaki ilaçların kullanılması
– Tedavisi yapılmamış diş çürükleri
– C ya da K vitamini gibi eksikliklere neden olan beslenme yetersizliği
Daha sağlıklı diş etleri için öncelikle ağız ve diş sağlığına özen gösterilmelidir. Dişler her gün düzenli bir biçimde ve uygun diş fırçası ile fırçalanmalı, belirli aralıklar da diş fırçası değiştirilmelidir. Buna ek olarak da sert yiyecekler ısırılmamalı ve yeme içme sırasında da aşırı sıcak veya aşırı soğuk besinlerden uzak durulmalıdır. Çünkü bu tarz davranışlar diş minesinin çatlamasına sebep olabilmektedir.
Ağız ve diş sağlığı şüphesiz herkes için çok önemlidir. Ağzımızı ve dişlerimizi temiz tutmak ve düzenli bakım yapmak dişlerimizin sağlıklı olması bakımından dikkat edilmesi gerekmektedir. Ağız ve diş sağlığı için uygulanan yöntemlerden birisi de ağız duşudur. Ağız duşu genellikle diş ipi kullanmayan kişilere alternatif olarak önerilmektedir. Günümüzde ise herkes tarafından kullanılması gerekli parçalardan biri olmaktadır.
1996 yılında ilk olarak diş plaklarını ve kalıntıların temizlenmesi amacıyla ağız duşu cihazı icat edilmiştir. İlk yıllarda kişiler diş plaklarını kendi evlerinde ve kendi imkanları ile çıkaramıyorlardı. Bu durumdan sonra ağız duşu ortaya çıkmıştır. Ağız duşu diş aralarında ve ağız içerisinde bulunan tüm bölgelerin tazyikli su ve hava püskürtme özelliği ile bakımının yapıldığı önemli bir cihazdır.
Günümüzde diş ipi oldukça sık kullanılmaktadır. Fakat diş ipinin giremediği pek çok bölge bulunmaktadır. Ağız duşu diş ipinin ağız içerisinde ulaşamadığı yerleri etkin bir şekilde temizleyebilen ve kullanımı kolay bir cihaz olmaktadır. Günümüzde ağız sağlığımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olan ağız duşu özellikle implant üstü protezlerin, sabit köprülerin ve zamanla ağız kokusuna neden olan yemek artıklarının yok edilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle ağız duşu ağız ve diş sağlığı bakımından vazgeçilmez olmuştur.
Ağız duşlarının kullanımı oldukça kolaydır. Su haznesine ılık su ve isteğe göre çalkalama suyu konulabilir. Burada belirtilen miktarda sıvı yerleştirilmelidir. Daha sonra ağız duşuna uygun olan başlık takılarak makine çalıştırılabilir. Makine su ve havayı aynı anda püskürtür ve bu sayede ağız içerisinde ulaşılması zor olan yerler temizlenebilir.
Son yıllarda yapılan araştırmalara göre ağız duşu diş temizliğinde plak oluşumunu engellediği görülmektedir. Özellikle diş ipinin yerine kullanılması amaçlı üretilen bu cihazlar günümüzde artık herkes tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Ağız duşunun kullanılmasının en önemli sebebi ise ağız içerisinde ulaşılması zor olan yerlerin temizlenmesini sağlamasıdır. Ağız duşu kullanmanın pek çok faydası bulunmaktadır. Bu faydalar ise şunlardır:
– Ağız duşu plak oluşumunun önüne geçer.
– Yedek uçları sayesinde ortodontik tedavisi gören ve diş eti problemi yaşayanlar da güvenle kullanabilir.
– Dil temizleyicisi aparatı ile dillerde oluşan tüm bakterileri temizler.
– Ağız kokusunu önlemeye yardımcı olmaktadır.
Tıpta ve diş hekimliğinde gelişen teknolojiye bağlı olarak yapılan tedaviler de gelişmiş ve kolaylaşmıştır. Eksik ve ağrıyan dişler artık farklı yöntemler ile tedavi edilir. Bu sayede dişlerin çirkin görünümünden ve verdiği rahatsızlıklardan kurtulmuş olunur.
İmplant, eksik dişler için uygulanan bir tedavi şeklidir. Çene kemiğine yerleştirilen vidaların üstüne diş protezi yerleştirilmesi ile yapılır. Diğer dişlere ve çeneye zarar vermeyen bu tedavi biçimi, diş hekimleri tarafından uygun hastalara uygulanmaktadır.
İmplant tedavisi yaşı küçük olan hastalara uygulanmaz. Tedavinin uygulanabilmesi için hastaların 18 yaşını tamamlaması gerekir. Çene ve yüz gelişimi tamamlanan bireylere implant tedavisi yapılır.
Çene yapısının uygun olup olmadığı diş hekimleri tarafından değerlendirilir. Çekilen röntgene bağlı olarak hastanın uygunluğu tespit edilir. Şeker hastalığı olan ve kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların durumları değerlendirilir. Kemik erimesine sahip olan kişiler tedavileri bittikten sonra implant uygulamasına girebilir.
İmplant tedavisi gören hastalar dişleri ile yeniden sorun yaşamamak için implant bakımının nasıl yapılacağını merak eder. İmplant bakımı için özel bir çaba gerekmez. Doğal dişlerin sağlığı için neler yapılıyorsa, implant sonrası takılan dişler için de aynı şeyler yapılmalıdır.
Dişleri günde en az iki kez fırçalamak gerekir. Ağız çalkalamak için sular kullanılabilir. Kullanılan diş fırçalarının düzenli aralıklarla değiştirilmesi gerekir. Dişlerde kalan artıkların uzaklaştırılması ve dişlerin çürümesinin önüne geçilmelidir. Diş ipi kullanarak da ağız temizliğini sağlamak mümkündür.
İmplant tedavisi gören hastalar dişlerinin iltihaba karşı daha hassas olduğunu unutmamalıdır. Bunun sebebi implantın yapıldığı malzemelerle ilgili değildir. Dişler doğal olmadığı içindir. Düzenli kontrollere giderek diş sağlığını korumak mümkündür. Uzman diş hekimlerinin hastaya özel önerileri olursa bunları dikkate almak ve uygulamak gerekir.
Diş sağlığı her birey için önem arz eder. Özellikle ön kısımda bulunan dişlerin eksikliği çirkin bir görünüme sebep olur. İmplant tedavisi uygulayacak diş hekimlerinin bilgili ve alanında uzman olması gerekir. Özel Denta Samsun Ağız ve Diş Sağlığı Merkezine giderek en uygun hekimi seçerek tedavinize başlayabilirsiniz.
Ağız ve diş sağlığının önemini hepimiz bilmekteyiz. Bu sağlığın devamlılığını sağlamak için ise yaşam boyu etkili bakımların yapılması gerekmektedir. Fakat bazı durumlarda bu bakımlar ayrıcalık gösterebilir. Özellikle kadınların yaşamlarının belirli bir dönemlerinde diş sağlığı bakımından bazı durumların uygulanmaması gerekmektedir. Bayanlar için bu dönemlerden birisi de hamilelik dönemidir.
Hamilelikte annelerin en çok korktuğu durumlardan birisi de dişlerinde yaşadıkları problemlerdir. Hamilelik esnasında ağız sağlığı bakımından bazı değişikliklerin olacağı bir gerçektir. Bunların başında gelen en önemli değişiklik hamilelik sırasında östrojen ve progesteron hormonlarındaki artışın dişler üzerinde plak birikimine sebep olmasıdır. Dişlerde oluşan plak uzaklaştırılmazsa dişlerde iltihaplanma olabilir. Uzmanlar bu duruma hamilelik gingivitisi adını vermektedir.
Hamileliğin ikinci üç aylık döneminde diş etlerinde hacim artması ve kanamalar yaşanabilir. Farklı kişilerde farklı şiddetlerde göstermektedir. Kişilerde eğer gingivitis mevcut ise hamilelik esnasında şiddetlenebilir ve tedavi edilmesi gerekir. Tedavi edilmediği durumda periodontitise ilerler. Ayrıca hamile bayanların bir diğer korkusu ise hamilelik tümörüdür. Bu durum diş etinin büyümesi sonucunda meydana gelen iltihabi lezyonlardır. Genellikle kendi haline bırakılması gerekir. Fakat hamile olan hastalara bu durum rahatsızlık veriyor ise mutlaka bir diş hekimine başvurması gerekmektedir.
Hamilelik sürecinde diş bakımı üç dönemde incelenmelidir. İlk üç aylık dönem bebeğin hassas bir dönemidir. Bu nedenle yapılan müdahaleler düşüğe sebep olabilir. Fakat çok şiddetli ağrılara neden olan ve mutlaka çekilmesi veya kanal tedavisi gibi acil durumları bulunan hamile bayanların diş hekimine görünmesinde yarar vardır. Böylece bebeğe zarar vermeden diş hekimleri uygun tedaviyi uygulayacaktır.
İkinci üç aylık dönemde ise hamilelik sonuna kadar beklenmeyecek diş çekimi, dolgu veya kanal tedavilerinin yapılabileceği bir dönemdir. Üçüncü üç aylık dönemde ise doğumun yaklaşmış olması sebebiyle ilk dönemlerdeki gibi acil bir durum olmadığı sürece hekimler müdahale edemeyecektir.
Hamilelik esnasında diş sağlığı bakımı oldukça önemlidir. Özellikle ağız ve diş bakımı günlük düzenli yapılmalıdır. Hamile kalmadan önce mutlaka diş hekimine gidilerek bir ağız muayenesi yapılmalıdır. Çünkü hamilelik esnasında oluşan hormonal değişiklikler ile plak birikimi ve diş eti hastalıkları direk ilişkilidir.
Dişler, bir kişide bakılan ilk yerlerden biridir. Bu sebeple dişlerin güzel görünümü kişinin öz güvenini yükseltir. Diş görünümünün güzel kalmasını sağlamak için uzman hekimler tarafından Bonding tedavisi yapılır.
Bonding uygulaması hem dişleri korumak hem de estetik güzellik sağlamak için yapılan bir tedavi türüdür. Bonding tedavisi ile dişlere zarar vermeden küçük aralıklar kapatılır. Şekil bozukluklarında dişlerin kesimine gerek kalmadan Bonding ile ilaveler yapılır.
Dişlerdeki küçük bozulmalar için diş hekimleri tarafından Bonding tedavisi sıkça tavsiye edilir. Dişlerin yeniden şekillenmesini sağlayan küçük dokunuşlar sayesinde hastaların hayat kaliteleri yükselir.
Bonding tedavisi dişlere zarar vermez.
Bonding ile kesme işlemi yapılmaz.
Dişlerde dinamik bir görünüm elde edilir.
Görsel açıdan estetik dişler oluşur.
Dişlerin beyazlamasını sağlar.
Küçük kırıklar için büyük operasyonlar geçirmeye gerek kalmaz.
Poselen kaplama yaptıracak hastalara bonding kaplama ile ön izleme şansı verilir.
Çürüklerin kapanmasına yardımcı olur.
Kısa dişlerin boyları uzatılır.
Diğer dişlerden ayırt edilemez.
Dişlere yeniden şekil verir.
Bonding tedavisi kısa süreli bir tedavidir. Dişlerin bir iki saat içinde güzel bir görünüm kazanmasını sağlar. Genellikle anestezi verilmeden uygulanır. Ağrıya sebep olmayan çalışmalardır. Dişlerin özüne zarar vermediği için uygulama esnasında ve sonrasında ağrıya sebep olmaz.
Başka bir tedavi ile birleştirilen Bonding tedavilerinde uyuşturulmaya ihtiyaç duyulabilir. Gerekli durumlarda hekimler bölgeleri uyuşturarak tedaviye başlarlar.
Bonding sonrası dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır. Hastalar sert yiyeceklerden uzak durmalıdır. Tırnak yeme alışkanlığı olan kimseler bu alışkanlığı bırakmalıdır. Sert maddeleri tüketen hastalar yüzeylerde aşınmalar yapabilir.
Dişlerin temizliğine dikkat etmek gerekir. Günde iki kez fırçalamak, diş suları kullanmak ve diş ipi kullanmak ağız sağlığı için gereken başlıca maddelerdir. Yaşanan aşınmalar 6 ay içinde giderilir.
Özel Denta Samsun Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne giderek muayene olduktan sonra bu tedavi uygulanabilir. Alanında uzman olan diş hekimleri sayesinde Bonding tedavisini uygulayarak dişlerde daha güzel bir görünüm elde edilir.
Ağız ve diş sağlığı için diş fırçalamak en önemli uygulamalardan birisidir. Diş fırçalama işlemleri diş yüzeylerinin sadece yarısını temizlemesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle dişlerde kalan bakteri plakları veya yemek artıkları dişlere zarar vermektedir. Bunun için dişlere ayrıca özel bir bakım gerekmektedir. Dişlerde oluşan çürükler ve rahatsızlıkların en temel sebeplerinden birisi de budur. Bu nedenle düzenli olarak diş ipinin kullanımı diş sağlığı için büyük önem taşımaktadır.
Diş ipi dişlerin arasına girecek kadar ince bir yapıda olan plastik liflerden üretilen bir malzemedir. Diş ipleri iki farklı çeşitlerde üretilir. Bunlardan biri mumlu, diğeri ise mumsuz diş ipleridir. Fakat bu iki farklı modelde herhangi bir fark bulunmamaktadır. Ayrıca farklı markalarda üretilen nane aromalı diş ipleri de bulunmaktadır. Tek kullanımlık olan diş ipleri dişin temizlenmesinden sonra mutlaka atılmalıdır.
Diş fırçaları dişlerin arka, ön veya üst bölümlerine ulaşamayabilir. Ayrıca diş aralarını temizlemek diş fırçası ile mümkün olmayabilir. Bu nedenle ağız ve diş sağlığı için diş ipinin kullanılması çok önemlidir. Diş iplerinin en büyük faydası dişlerin arasını temizlenmesi, plak ve bakteri oluşumunu engellemesidir. Bu sebeple sağlıklı dişlere sahip olmak için diş fırçalamanın yanında diş ipi de mutlaka kullanılmalıdır.
Yemek sonrası diş aralarında birçok yemek artıkları kalabilir. Bu da kişilerde ağız kokusuna sebep vermektedir. Günümüzde pek çok kişi günlük düzenli olarak diş fırçalamasına rağmen ağız kokusunu önleyemediklerini söylemektedir. Bunun en büyük sebebi dişler arasında gözle görülmeyecek küçüklükte yemek artıklarının kalmasıdır. Diş fırçası ile temizlenemeyen bu artıklar için diş ipinin kullanılması önerilir.
Ayrıca yemek artıklarının kalması pek çok enfeksiyona da neden olabilir. Diş enfeksiyonları vücutta kana karıştığında çok büyük tehlikelere neden olabilir. Diş ipinin kullanılması enfeksiyonları engellemenin yanı sıra diş kaybını da önlemektedir.
Pek çok kişi diş ipini ne zaman kullanmaları gerektiğini merak etmektedir. Fakat bunun belirli bir zamanı yoktur. Diş hekimleri tarafından önerilen zaman ise yatmadan önce kullanılmasıdır. Öğlen veya akşam saatlerinde yemek yedikten sonra veya diş fırçaladıktan sonra da diş ipinin kullanılmasında hiçbir sakınca bulunmamaktadır.
Çocukların sağlığı hepimizin için çok önemlidir. Her anne ve baba için bebek ve çocuklarda ağız bakımı nasıl yapılmalı sorusu ise en önemli sorulardan birisidir. Çünkü ağız sağlığı kişilerin ve bebeklerin sağlıklı olması demektir. En başta diş sağlığı ile beraber diş eti sağlığı üzerinde durulması gereken konulardan birisidir.
Bebeklerin ve çocukların genel sağlığı için ağız ve diş sağlığına özen gösterilmesi gerekir. Özellikle bebeklerde ve çocuklarda pamukçuk oluşumunu engellemek için oldukça önem taşımaktadır. Yapılması gereken ilk şey bebeğin emzirme sırasında ağız kontrolünün yapılmasıdır. Böylece bir sıkıntı olup olmadığını görerek temkinli davranılabilir.
Bebek ve çocuklarda ağız bakımı ağzı ve dişleri temiz tutmak anlamına gelmektedir. Bunun dışında çok büyük bir şey yapılmasına gerek yoktur. Ebeveynlerin çocuklarının ağızlarını kontrol etmek, ağızlarının temiz olduğuna dikkat etmeleri yeterlidir. Özellikle bebeklerin ağzında pamukçukların oluşması emmeyi reddetmelerine neden olabilir. Çünkü pamukçuk oluşumu bebeklerde oldukça acı vermektedir. Bu nedenle bu durumda bebeklerin yaşamsal ihtiyaçları karşılanmaz. Bu nedenle bebek ve çocuklarda ağız bakımı ve kontrolü oldukça büyük önem taşımaktadır.
Geçmiş yıllara göre günümüzde bebek ağız bakımını kolaylaştıran pek çok ürün bulunmaktadır. Bu nedenle bebeklerde ağız bakımı günümüzde daha kolaydır. Diş ve damak temizleyen mendiller bebekler için oldukça önemlidir. Özellikle günlük bakım için son derece kullanışlı ve yararlı olan bu mendiller emzirme sonrasında kullanılmalıdır. Bunun için mendili parmağa dolayarak ağız içi temizliği gerçekleştirilebilir.
Bazı durumlarda ise bebeklerin fazla emmesi durumunda ağız kenarından sütlerin taşması söz konusu olabilir. Bu durumda da bebeklerin mutlaka emzirme sonrasında ağız temizliğinin yapılması gerekmektedir. Bu temizliğin yapılmaması durumunda pamukçuk oluşumu yaşanabilir. Bebeklerde diş gelişiminin başlaması esnasında ise ağız temizliğinin yanı sıra diş sağlığı bakımında da dikkat edilmesi gerekir. Bebeklere özel diş fırçaları kullanmak bebeklerin diş sağlığı açısından çok önemlidir.
Bebeklikten sonra dişlerin ortaya çıkması ile birlikte diş bakımına da özen gösterilmesi gerekir. Ağız bakımında yeni çıkan dişlerin zarar görmesini ve çürümesini engellemek diş sağlığı açısından çok önemli bir durumdur. Özellikle çocuklarda uyumadan önce bu temizliğin yapılması gerekir. Ayrıca bebeklerde olduğu gibi çocuklarda da diş ve ağız temizleme mendilleri kullanımına devam edilebilir.